20 Şubat 2010 Cumartesi

YENİ DÜNYALAR KEŞFETMEK

Samanyolu galaksimizde güneşimizin nerde olduğunu görüyorsunuz. Eski çağlarda bilinenin aksine güneş evrenimizin, galaksimizin, hatta dünyamız; bunların hiçbirisi merkez değildir. Bu koca kütleli devleri bırakın küçük akıllı insan ki bazen kendini evrenin merkezine koyar. Bu durum büyük evrenimize yapılmış bir ihanet gibi gelir insana. Sandığımızdan dahada küçükmüşüz meğer.Bilinen evrende galaksi sayımızı son çalışmalara refakat eden Alman süper bilgisayar simülasyonu 500 milyarın üzerinde tahmin ediyor! Resimde gördüğümüz galaksi evimiz samanyolu. Ancak insan aklına sığmayan bu sayılar bizi delirtebilir. Resimde gördüğünüz samanyolu galaksisi gibi bilinen evrende 500 milyar galaksi olduğunu düşünmek insanı hayrete düşürüyor. Her galakside bir tane dünya benzeri gezegen olduğu düşünülürse 500 milyar tane yaşama elverişli gezegen olduğu hesaplanabilir. 500 milyarda sadece bir tane medeniyet olduğu düşünülürse 499.999.999.999 galakside başka bir medeniyet olmadığda ihtimaller dahilinde. Sadece Samanyolu galaksimizde 250 Milyar yıldız vardır. Ufak bir hesaplamayla 250 milyar X 500 milyar dersek, evrenimizdeki tahmin edilebilen yıldız sayısını aşağı yukarı bulabiliriz. Diğer olasılıkları sizin bitmez tükenmez olasılık hesaplarınızı yaptığınız 'sınırsız' düşünme gücünüze bırakıyorum.

1999'da Hubble Uzay teleskobuyla sadece 125 milyar galaksi 3.000 tane görünür gökada tahmin edebiliyorken gelişen teknoloji evrenimizdeki galaksi sayısını hesaplamada bize yeni ufuklar açmıştır.Elbette farklı hesaplama yöntemleri ve teorilerle bu sayılar farklı değerler alabiliyor. Ama şu bir gerçek ki bilim adamları ve biz dünya vatandaşları bu sayıların gerçek değerini bulmak için yüzyıllardır çalışıyoruz. Uzayı gözlemlemek için toprağın üzerine binlerce teleskop kurduk. Bunu yeterli görmeyip halen dünyanın yörüngesinde dolaşmakta olan pek çok gelişmiş kamera sistemleriyle donatılmış teleskopları uzaya gönderdik. Şu anda uzayda halen seyahat etmekte olan Kepler, WISE, gibi Uzay Kaşiflerimiz var. Mars'ta yürüyen hareket edebilen robotlar, Uzayın karanlığında yeni keşifler için yol alan son teknoloji kameralar. Bunun sınırı hiçbir zaman bitmeyecek. İnsanoğlunun içindeki gökyüzünü merak duygusu hiçbir zaman son bulmayacak. Evren son bulana kadar, bu duygudan asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü bu bizim kaderimiz.

İnsanlığın aradığı pek çok soru evrenin başlangıcına dayanıyor. Büyük patlamayla başlayan evren nasıl oluştu insanlık tarihi nasıl başladı? Neden buradayız? Amacımız dünyaya gönderiliş sebebimiz ne?.. Soruları çoğaltmak mümkün. Aradığımız cevapların sayısını hiçbirimiz tahmin edemeyiz. Evren bizim onu keşfetmemizi bekliyor. Kristof Kolomb yeni bir kıtaya ayak basmış olabilir. Fakat insanlık yeni bir gezegene ayak basmayı ümit ediyor. Bana sorarsanız bu durum çokda uzak değil. En azından bizim gibi akıllı yaşamlar bulmasak bile, evrende yaşayabileceğimiz farklı dünyalar olabileceğine olduğuna inanıyorum.

Şu anda Kepler Uzay Kaşifiyle kanlı canlı varlığını tespit edebildiğimiz yıldızlı gezegen sayımız sadece 362. Çok komik değil mi? Milyarlarca galaksiden bahsettiğimizde insanlık tarihinin sayabildiği Güneş sistemi benzeri gezegenlerin oluşturduğu sistemlerin sayısı 3 basamaklı sayıları geçmiyor. Bizse 9 basamaklı sayılarda galaksi tahminlerinde bulunuyoruz.
Fakat bilinen gerçek şuki Matematik evrensel bir dil.

Herkes günü aydınlık olan günler dilerken, ben size bol yıldızlı geceler dilerim,
Yalçın İnalpulat

1 yorum:

  1. teşekkürler kardeşim Allah razı olsun İlmini artırsın..
    Mükemmmel konu mükemmel kareler...
    gg ates

    YanıtlaSil